Perşembe, Mayıs 04, 2006

Güreviç'le yapılan röportaj


Hanti- Mansisk'de kötü oyunlar oynamadım. En büyük oğlumdan daha genç oyuncularla oynadım. Artık yeni bir nesil geliyor: Bilgisayar nesli.. Bu nesil bizim ardılımız.. Tabii ki şu anda açılış, oyun hazırlığının nerdeyse %50'sini oluşturuyor ve Magnus gibi, bu bilgisayar çocukları, diğerleri üzerinde büyük bir avantaja sahipler. Bilgisayarla çok fazla çalışıyorlar ve onlara kapsamlı bilgi aktaran ve bu bilgileri anlamalarını sağlayan deneyimli koçları var.
Bilgisayarın herşeyde ve heryerde insanın yerine geçebilmesi olanaksız. Örneğin satrançta pozisyonal anlayışta, içe doğma, oyunortası ve oyunsonunu oynama becerisinde olduğu gibi.. Bir bilgisayara ne stratejik mücadele ne de oyun ortası öğretilebilir. Junior 9 ve Fritz 9, Shredder gibi yüksek kapasiteli yazılımlar inanılmaz yaratıcı hamleler bulabiliyorlar. Fakat bütün bu modern materyalin dışında bir BU'nın (GM) gereksinim duyduğu şey neyin önemli neyin olmadığını anlayabilmektir. Ve onların ürettiği bilgiler o denli geniştir ki üzerinde tekrar çalışılmak gerekir.
Yapacak bir şey yok: Bilgisayarlar bizi yenebilir..Fakat bundan korkmamamız gerekir. Satranç hala var. İnsanlar onu oynuyor ve hala da yaratıcı bir oyun. Hala üzerinde birilerinin düşünmesi, anlaması ve anlatması (öğretmesi) gereken pozisyonlar var. Ben Sovyet satranç okulunun temsilcilerindenim. Daima yaratıcı çalışmalar yaptım. Açılış kitapları benim oyunlarım, açılış analizlerimle doludur. Bugünlerde bilgisayarlar tarafından bulunan bazı yeniliklerle ilgili şeyleri tekrarlamalıyım. Yaratıcı bir kaynak olarak görmüyorum. Yalnızca inanılmaz hafıza ve zaman gerektiren mekanik bir çok çalışmadan ibaret. Ezberlemek hiç de ilginç değil.
Birçok başarılı satranç oyuncularıyla çalıştım: Kasparov, Anand, Topalov gibi. Bütün bu oyuncular senelerce bilgisayarlarla çalıştılar. Bundan kaçış yoktu. Vişi'nin hatta kafasında kurulu bir Fritz programı bile vardı. Ama başka insanların çıldırabileceği durumlarda yine de normal bir insan olarak kaldı.
İnanmak zor ama bu benim Sibirya'ya ilk gelişim. Bütün dünyayı dolaştım. Ama buraya hiç gelmemiştim. Hanti-Mansisk'i sevdim. Bence Paris dünyanın en güzel şehridir. Ama artık düşüncelerim değişti..
ChessBase'den çeviren: Murat Nemutlu
http://chessbase.com/newsdetail.asp?newsid=2805

Hiç yorum yok: